Kendi emeğini, sermayesini riske eden kişi girişimcidir. Fakat günümüzde biraz daha anlam değişti. Risk sermayedarları ve melek yatırımcı ekosistemi ile büyümeye çalışan ve belirsizlik ortamının yoğun olduğu oluşumlara girişim denmektedir. Yani bir simitçi girişimci değildir fakat “Simit Sarayı” girişimdir.
Girişimci olmanız için dönemin bir önemi yoktur, tecrübe önemlidir. İş dünyasını, girişimcilikle ilgili metodolojileri üniversitede veya kendiniz deneyimlediyseniz üniversite sırasında veya sonrası girişimci olabilirsiniz. İş dünyasını biraz görmüş kendini yetiştirmiş girişimciler benim daha çok başarılı olacağını düşündüğüm girişimciler olmuşlardır. Paranızın olmaması çok sorun değil fakat risk alabilen biri olup olmadığınız girişimcilikte büyük etken. “2-3 yıl belirsiz bir ortamda çalışmak mı yoksa güzel bir maaşla çalışmak mı ?” Kendinize bu soruyu samimi bir şekilde sorun, ufak bile olsa tereddüdünüz varsa girişimci olmayın.
Hangi dönemde olduğunuza göre bu sorunun cevabı değişiyor. TÜBİTAK, KOSGEB en bilinen destek veren kurumlar. Etohum gibi platformlar prototip aşamasındakiler için gidilecek özel kurumların başında geliyor. Girişimcilikle ilgili yarışmalar da destek alabileceğiniz bir kaynak olarak değerlendirebilir.
Düşük sermaye ile iş yapmak hem iyi hem kötü. Düşük sermayeli bir girişiminiz varsa bu başkalarının da düşük sermaye ile girebilmesi anlamına geliyor. Bu da yatırımcı açısından çok iyi bir sinyal değil. İyi tarafı ise fikrinizi test etmek için çok fazla paraya ihtiyacınız olmaması.
Her ne kadar e-ticaret tecrübem olmasa da tüm girişimlerin bilinirlik, tutundurma ve yeni üye kazanımı için para harcaması gerekiyor. Fikrinizi pazarda test etmek istiyorsanız $50.000 bile yetebilir fakat büyütmek için etrafımdaki gözlemime dayanarak milyon doların üstünde sermaye gerekiyor diyebiliriz.
TÜBİTAK ve KOSGEB genelde ARGE odaklı olduğu için sermayeniz olduğu durumlarda geriye dönük ödeme yapar. Bu nedenle fikir aşamasındaysanız bu tip kurumlar size uygun değildir. Fikir aşamasında
aileniz veya arkadaşlarınızın desteği ile prototip aşamasına gelmelisiniz. Prototipinizi pazarda test etmiş ve iyi bir ivme kazanmışsanız Etohum gibi platformlara katılabilirsiniz. Etohum gibi platformların en büyük faydası belli hızlandırma kampları ile girişimcilik konusunda adayları geliştirmeleridir.
Bir fikrin az zaman ayırılarak büyütülebileceğini düşünmüyorum ama çalışırken aklınızdaki fikri test edebilirsiniz. Bu da riskinizi düşürür, en azından istifa etmemenizi sağlar.
Her ne kadar “Harvard drop-out” gibi kavramlar çok havalı gözükse de iyi bir üniversite mezunu olmanın her zaman kapıları daha rahat açtığını düşünenlerdenim. (Harvard’a gitseydim kesinlikle mezun olurdum.) Üniversite mezunu olmayıp şu anda çok iyi girişimleri olan örnekler olduğu için illa üniversite mezunu olun demiyorum ama imkânınız varsa okuyun!